-
1 أصحى
-
2 أنبه
-
3 نبه
Iنَبَّهَ1. ayıltmakAnlamı: ayılmasını sağılmak2. bilinçlendirmekAnlamı: bilinçli duruma getirmek3. uyandırmakAnlamı: uyanmasına yol açmakIIنَبُهَtanınmakAnlamı: kim olduğu bilinmekنَبِه1. uyanıkAnlamı: açık göz, becerikli, zeki2. sağgörülüAnlamı: basiretli3. cingözAnlamı: açıkgöz, hiç aldatılmayan kimse4. zeyrekAnlamı: anlayışlı, uyanık, zeki olan kimse5. kafalıAnlamı: bilgili, kavrayışlı ve anlayışlı6. zekiAnlamı: anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, anlak olan kimse7. açıkgöz8. anlayışlıAnlamı: ferasetli, izanlı, zeki olan kimseIVنُبْه1. kafaAnlamı: anlama kabiliyeti, zeka2. taktAnlamı: yerinde konuşma, davranma3. sağgörüAnlamı: gerçekleri görebilme yeteneği4. basiretAnlamı: doğru görüş, uzağı görüş5. dehaAnlamı: insan zekâsının, insan kişiliğinin erişebileceği en yüksek kerte6. zekâvetAnlamı: çabuk anlama ve kavrama, zekâ7. zekâAnlamı: anlak, dirayet, zeyreklik, feraset
См. также в других словарях:
uyandırmak — i 1) Uyanmasına yol açmak Anası sabah namazı okunurken Ali yi uyandırdı. S. F. Abasıyanık 2) Çıra, lamba, soba vb. ışık veren şeyleri yakmak, tutuşturmak Köşede kuru odun var, uyandır ocağı. A. Gündüz 3) mec. Üstü küllenmiş ateşi yeniden… … Çağatay Osmanlı Sözlük